Vorsicht lang aber evt. lustig :)

Kirschie

Active Member
Wenn jemand Zeit und Lust hätte, mir das zu übersetzen, wäre ich sehr dankbar.
Habe es geschickt bekommen und es soll etwas lustiges über unsere Türkischen freunde sein :)
Zuerst einmal die hälfte....


1. Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.

2. Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.

3. Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak kariştırır.

4. gazete bulmacasını hep başkalarina sora sora çözebilme becerisini
gösterip, kendisi çözdü diye sevindirik olabilir.

5. Sakal traşi olduktan
sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.

8. Soba borusu aktığında
yoğurt kaplarini telle soba borusuna bağlar.

9. Nezle olunca tuvalet
kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.

10. Diş fırçasıyla dişini
fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz, o saçını
seven bakımlı bir Türk’tür.

11. Konusma yeteneği olan hayvanlara ilk
olarak küfür etmesini öğretir.

12. Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine
arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışıp bir de arkadaşlarına “bakmayın lan”
diye çıkýşır.

13. Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna götürerek
koklayarak anlayan kişi temizliğine düşkün bir Türk’tür.

14.
telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için ikinci
kez çalmasını bekler.

15. Bir dükkana girip, onun bunun fiyatını
sorduktan sonra “abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem”
deyip, 2 saat sonra gelir.

16. Cebinden çıkardığı paraların içinde varlıklardır.
en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.

17.
Trafikte ambulansın peşine takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık yaptığını zanneder.



18. Kağıt paralarin üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu
kaybeder veya elden ele dolaşacağını bildiginden kendince komik yazılar yazar.
(Paranin ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazip anında çevirince
de şimdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz.)

19. Çocugu
yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya
düştü diye çocuğunu döver.

20. Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur.
Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa, taksi parasını veren kişi
ön koltuğa oturur.

21. Kürdanla dişini karıştırıp önce çıkarıp bakar,
sonra tekrar ağzına koyar.

22. Ütü fişi, teyp fişi veya
televizyon fişi kablosunun bakır teli dıþarı çıkmış ise çocukları elektrik
çarpmasın diye bakır teli selobantla yapıştırır.

23. Ailece televizyon izlenen
bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri
de onu izlemek zorunda kalır.

24. Çantasının içinde yeni taniştığı
birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile
albümünü taşıyan birisini görürseniz hemen boynuna sarılmayın yoksa çantayı kafanıza
yiyebilirsiniz, çünkü o kişi bir Türk kızıdır.


vielen dank im vorraus

lg sandra
 

littlefly28

New Member
AW: Vorsicht lang aber evt. lustig :)

ich fang mal an....

1. Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.
man benutzt papiertaschentücher wie stofftaschentücher und trägt sie tagelang gefaltet in der tasche rum

2. Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.
damit bei windigem wetter die asche nicht wegfliegt, wird wasser in den aschenbecher geschüttet

3. Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak kariştırır.
versteh ich nicht

4. gazete bulmacasını hep başkalarina sora sora çözebilme becerisini
gösterip, kendisi çözdü diye sevindirik olabilir.
man macht in der zeitung ein rätsel, fragt ständig andere, kann es doch nicht lösen und schaut schließlich in die auflösung. es ist dann möglich, daß man sich darüber freut, daß man das rätsel selber gelöst hat

5. Sakal traşi olduktan
sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.
nach dem rasieren klebt man auf die blutigen stellen kleine papierstückchen.

8. Soba borusu aktığında
yoğurt kaplarini telle soba borusuna bağlar.
wenn die heizungsleitung tropft, werden joghurtbecher an das heizungsrohr gebunden

9. Nezle olunca tuvalet
kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.
beim schnupfen wird ein langer streifen klopapier verwendet

10. Diş fırçasıyla dişini
fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz, o saçını
seven bakımlı bir Türk’tür.
wenn ihr jemanden seht, der sich mit der zahnbürste nicht die zähne geputzt, sondern die haare färbt, dann ist das mit sicherheit ein türke, der sich liebevoll um seine haare kümmert

11. Konusma yeteneği olan hayvanlara ilk
olarak küfür etmesini öğretir.
tieren, die das talent zum sprechen haben, wird zuerst das fluchen gelehrt

12. Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine
arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışıp bir de arkadaşlarına “bakmayın lan”
diye çıkýşır.
bei den umkleidekabinen am strand müssen freunde ein handtuch halten und man versucht sich umzuziehen, dann bekommt freunde noch gesagt "ey, guckt nicht"

13. Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna götürerek
koklayarak anlayan kişi temizliğine düşkün bir Türk’tür.
jemand der sich strüpfe unter die nase zum riechen hält um zu sehen, ob sie dreckig oder nicht dreckig sind, ist mit sicherheit ein türke, der von sauberkeit besessen ist.

14.
telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için ikinci
kez çalmasını bekler.
wenn das telefon klingelt, nimmt man es, aber um anzunehmen wartet man erst bis es zum zweiten mal geklingelt hat.

15. Bir dükkana girip, onun bunun fiyatını
sorduktan sonra “abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem”
deyip, 2 saat sonra gelir.
man geht in einen laden und fragt nach einen preis, danach sagt man: großer bruder, der wagen soll mal 5 minuten hier bleiben, ich komme gleich wieder" und dann kommt man nach 2 stunden wieder

soo....reicht erstmal.....bitte weiter machen :lol:

lg littlefly
 

Kirschie

Active Member
AW: Vorsicht lang aber evt. lustig :)

Vielen Dank liebe Littlefly und auch dir liebe birisi !


Ich hätte es nie so hinbekommen.....


Vielleicht findet sich noch jemand für den Rest.

lg und einen schönen Abend noch!!!
 

littlefly28

New Member
AW: Vorsicht lang aber evt. lustig :)

16. Cebinden çıkardığı paraların içinde varlıklardır.
en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.
das geld, was man aus der tasche zieht, ist ein vermögen. aber man bezahlt erst, wenn man wirklich den ältesten geldschein gefunden hat.

17.
Trafikte ambulansın peşine takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık yaptığını zanneder.
man hängt sich im verkehr an einen krankenwagen um aus dem gedränge zu entkommen und meint, daß man etwas sehr pfiffiges getan hätte.


18. Kağıt paralarin üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu
kaybeder veya elden ele dolaşacağını bildiginden kendince komik yazılar yazar.
(Paranin ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazip anında çevirince
de şimdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz.)
man schreibt auf einen geldschein eine notiz und verliert diese dann, weil man das geld ausgibt oder man schreibt etwas komisches auf das geld, weil man weiß, daß es durch viele hände wandert. (auf die vorderseite schreibt man: in einem gefählichen moment umdrehen. und wenn man es umdreht: nicht jetzt blödmann, von den schreibern wird es nur in einem gefährlichen moment genehmigt)

19. Çocugu
yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya
düştü diye çocuğunu döver.
ein kind schneidet sich aus versehen oder fällt hin. und wenn es dann weint bekommt es prügel, weil es sich geschnitten hat oder hingefallen ist.

20. Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur.
Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa, taksi parasını veren kişi
ön koltuğa oturur.
wenn man ein taxi nimmt, setzt man sich neben den fahrer. wenn drei oder vier leute im taxi sitzen, bezahlt immer der, der vorne sitzt.

21. Kürdanla dişini karıştırıp önce çıkarıp bakar,
sonra tekrar ağzına koyar.
man stochert sich mit einem zahnstocher in den zähnen rum, holt das "fundstück" raus und schaut es sich erst an, dann steckt man es sich wieder in den mund.

22. Ütü fişi, teyp fişi veya
televizyon fişi kablosunun bakır teli dıþarı çıkmış ise çocukları elektrik
çarpmasın diye bakır teli selobantla yapıştırır.
man schaut sich den stecker vom bügeleisen, kassettenrekorder oder fernseher an und sieht, daß ein draht raus hängt. damit die kinder keinen schlag bekommen, wird der draht mit einem klebestreifen festgeklebt.

23. Ailece televizyon izlenen
bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri
de onu izlemek zorunda kalır.
wenn eine familie fernsehen schaut und die fernbedienung in der hand des vaters ist, müssen alle das schauen, was er schauen will.

24. Çantasının içinde yeni taniştığı
birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile
albümünü taşıyan birisini görürseniz hemen boynuna sarılmayın yoksa çantayı kafanıza
yiyebilirsiniz, çünkü o kişi bir Türk kızıdır.
wenn ihr jemanden kennenlernt und sie aus ihrer handtasche ohne scheu euch die schönsten bilder oder familienalben zeigt, die sie mit sich rumschleppt, dann fallt ihr nicht sofort um den hals. sie könnte euch die tasche um die ohren hauen, denn sie ist bestimmt ein türkisches mädchen.

sooo....der rest

lg littlefly
 

Kirschie

Active Member
AW: Vorsicht lang aber evt. lustig :)

heeey ich danke dir littlefly...aber das war erst der 1. Streich, der zweite folgt zu gleich :)

Dankeeeee für deine Mühe

lg sandra
 
Top